top of page

Özbekistan tarihi ve genel bilgiler

Ben ve eşim Ali Vefa, geçen yaz İzmir Türk Kültür ve Sanat Derneği üyeleri ile bir gezi planladık. Bir tur şirketi ile görüşüp gezi planımızı söyledik. Onlar da bize uygun bir program hazırladılar.

Daha önce eski anavatan topraklarımızdan olan Balkanlara gezi düzenlemiştik. Şimdi daha da eski ata yurduna gidiyoruz. Bu yazıdaki fotoğrafların tamamına yakınını eşimin çektiklerinden seçtim.

ÖZBEKİSTAN

Tarih

İnternette dolaşıp gideceğimiz diyarlar hakkında biraz tarihi bilgi derledim. (Tarihle ilgilenmeyenler bu kısmı geçebilirler. Bu kısımları gezi öncesi hazırlıyor ve burada da yazmadan geçmeye kıyamıyorum:) ).

Özbekistan, coğrafi konumu itibariyle, İpek Yolu üzerinde bulunmasından dolayı tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olmuş. Ticari yolları kontrol etmek isteyen bölgedeki devletler her zaman bu topraklar üstünde egemenlik kavgasına girişmişler. Persler, Büyük İskender, Sasaniler, Çinliler, Araplar, Büyük Selçuklular, Oğuz boyundan Harzemşahlar dönem dönem sahneye çıkmışlar.

Arapların bölgedeki egemenlikleri, bir tür İslam Rönesansı diye adlandırabilecek bir dönemin de başlangıcı olur. Ticaret yollarının güven altına alınması, ticaretle elde edilen zenginliğin bilimde ve sanattaki yansımaları, Maveraünnehir coğrafyasında kültürel gelişmenin temellerini oluşturur.

13. yy.da Cengiz Han Orta Asya’yı talan etmiş. Bölgede katliam yapmış ve tüm tarihi eserleri acımasızca yerle bir etmiştir. Cengiz Han’ın 1227’de ölümünü takiben imparatorluk varisler arasında paylaşılmış.

Kendisi köken olarak Moğol asıllı olmayan, ancak Cengiz Han’ın oğlu Çağatay Han’ın soyuna; bir Moğol hanımla evlenerek giren Şehri Sebz doğumlu Timur, bu süreçte bölgenin tek hakimi haline gelir.

Soylu aileden gelmediği için Han olamayan Timur’a Amir (komutan) denmiş.

Bölgede egemenliğini tesis ettiği 1380’lerden vefat ettiği 1408’e kadar katliamlarla süregelen zaferler yaşamıştır. Ancak bu dönemde Timur, Maveraünnehir’de Semerkant, Şehri Sebz, Buhara gibi birçok şehri yeniden imar etmiştir. Bölge her yönden kalkınmış ve kültür merkezi haline gelmiştir.

Zamanın en tanınmış felsefe, bilim ve sanat adamlarını Semerkant’ta toplamıştır. Batı tarafından kabul gören ve büyük bir astronom olan torunu Uluğ Bey zamanında bu ilerlemeler doruğa ulaşmıştır. Ancak Uluğ Bey, varolan taassup zihniyet tarafından kışkırtılan oğlu Abdüllatif tarafından öldürülmüştür.

Varislerin bitmek bilmeyen iktidar kavgaları, 1501’de Aral Gölü’nün kuzeyinde yaşayan göçebe Özbek aşiretlerinin Timur İmparatorluğu’nun mirasına egemen olması sonucunu doğurur.

Şeybaniler yönetiminde Buhara merkezli köle ticaretinin merkezi haline gelen Buhara Hanlığı, 19.yy.da Rusların bu coğrafyaya ulaşması öncesinde Buhara Emirliği ile Hiva ve Hokand Hanlıkları şeklinde üç ayrı yönetim merkezine dönüşür.

Ruslar 17. yy.ın sonlarına doğru Orta Asya’ya ilerlemeye başlar. 19. yy.da her ne kadar sürdürülen savaşlar sonucunda Semerkant, Buhara, Hiva ve Taşkent gibi şehirler Ruslar tarafından ele geçirilmiş olsa da, bu hanlıkların görece varlıkları 1917 Bolşevik Devrimi’ne kadar devam eder.

Özbekistan, 16 eski Sovyet cumhuriyetinden birisi haline gelir. Daha sonra 1991’de bağımsızlığını ilan eder.

Bu kadar tarihi bilgiden sonra, Şaman Türklerin Müslüman Araplarla karşılaştığı ve bugünkü kaderimizi belirleyen tarihsel olayların geçtiği Maveraünnehir ya da “suyun ötesi” olarak adlandırabileceğimiz Özbekistan coğrafyasına doğru yola çıkıyoruz.

Özbekistan’da bugün biri otonom cumhuriyet (Karakaypakistan) olmak üzere 12 vilayet var.

Otuz milyon nüfuslu Özbekistan farklı etnik unsurdan oluşuyor. Özbeklerin yanısıra Türkmen, Tacik, Kazak, Kırgız, Karakalpak ve Ruslar bulunuyor.

SON EKLENENLER:
ANAHTAR KELİMELER:
Henüz etiket yok.
bottom of page